Antalya
Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz
Üniversitesi iş birliği ile ‘Skolyoz Farkındalık Ayı'na özel olarak
bilgilendirme semineri düzenlendi. Toplantıda, ergenlik çağındaki kız
çocuklarında sık görülen skolyozun Türkiye’de yaklaşık 150 bin çocukta
görüldüğü ifade edildi.
Omurga
eğriliği olarak da bilinen ve kız çocuklarında erkeklere oranla daha fazla
görülen skolyoz hakkında farkındalık yaratmak amacıyla Büyükşehir Belediyesi
ve Akdeniz Üniversitesi iş birliği ile
‘Omurgana Dikkat Et, Skolyozu Fark Et’ isimli bilgilendirme semineri gerçekleştirildi. Seminere
Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Dr. Ramazan Akalın, Dr. Ümran
Zorlu, Prof. Dr. Yetkin Söyüncü, Fizyoterapist Kadriye Tombak Balcı, Dr. Nehir
Samancı, Fizyoterapist Işıl Çil, Fizyoterapist Nursel Elmas ve Psikolojik
Danışman Selma Akbulut konuşmacı olarak katıldı.
ÇOCUKLARDA
SIK GÖRÜLÜYOR
Skolyozlu
bireyler, fizyoterapistler, fizyoterpis öğrencileri, fizik tedavi doktorları,
ortopedi doktorları başta olmak üzere skolyoz hakkında bilgi edinmek
isteyenleri bir araya getiren etkinlik AKM’nin Aspendos Salonunda gerçekleşti.
Skolyoz’un Dünya’da ve Türkiye’de son dönemde farkındalığının artmaya başlayan
bir omurga rahatsızlığı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yetkin Söyüncü, “Skolyoz,
çocuklarda en sık gördüğümüz omurga problemi. Temel hedefimiz bu hastalığın en
uç noktalara kadar iyi tanıtılması ve bir farkındalık yaratılması. Antalya
bölgesinde bu bilgilendirmeleri yaparak, ailelere bu konularda doğru bilgiler
vermeyi, son dönemde ne gibi gelişmeler
olduğunu, hangi çalışmaların yapıldığını anlatarak bu hastalıkla mücadele
ediyoruz. Bu buluşmanın sağlanmasında bizlere büyük destek Antalya Büyükşehir
Belediyesi’ne çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
ERKEN
TANI ÖNEMLİ
Seminerde
konuşmasına skolyozun tanımıyla başlayan Dr. Ümran Zorlu, omurganın sağ ya da
sola doğru 10 dereceden fazla eğrilmesine Skolyoz denildiğini ifade ederek
“Skolyoz sadece bir duruş bozukluğu değil, 3 boyutlu yapısal bir deformitedir.
Toplumda % 2 -4 oranında görülüyor. Okul çocuklarında yüzde 1,5. Türkiye’de en
az 150 bin çocukta skolyoz olduğu tespit edilmiş. Çok nadir görülen bir
hastalık değil. Son yıllarda halkın skolyoz farkındalığının artmasıyla
doktorlara gelen hastaların da tedavi şansı
artmakta” diye konuştu. Skolyozun ergenlik döneminde hızlı büyümeyle
özellikle kız çocuklarında 5 - 8 kat daha fazla görüldüğüne dikkat çeken Dr.
Zorlu “Ama bunların %10’u tedavi gerektirecek şekilde ilerlemekte. Skolyozun
tanısı erken dönem yakalanırsa tedavisi çok kolay” diye konuştu.
MESLEK
SEÇİMİNİ DE ETKİLİYOR
Skolyoz
hastalığının insanın hayalindeki meslek
seçimini dahi etkilediğine dikkat çeken Fizyoterapist Kadriye Tombak, “Skolyoz
problemi ile kişinin yaşam kalitesi de düşer. Hastalık insanların meslek
seçimini de etkiliyor. Örneğin kişinin pilot ya da askeri personel olmak için
bir hedefi varsa omurga eğrilikleri bu tarz durumlara da engel olur. Hastalık
hem kişinin yaşam kalitesini düşürüyor hem de istediği mesleği yapabilmesine
engel oluyor. Skolyoz, bireyin organlarına da zarar verebilir. Özellikle
akciğerlere ve kalbe. Çünkü skolyoz bir
omurganın demorfitesidir. Kaburgalar iç organlara baskı yapabilir” diye
konuştu.
ÇOCUKLARINIZIN
VÜCUT YAPISINI İNCELEYİN
Dr.
Fizyoterapist Kadriye Tombak, hastalığın erken teşhisi için ailelerin mutlaka
çocuklarının vücut yapısını çıplak olarak görmesi gerektiğini ifade ederek,
“Aileler çocuklarını ergenliğe doğru geldiklerinde omurgalarının simetrik olup
olmadığını konusunda kontrol etmeliler. Özellikle annelerin kız çocuklarını
gözlemleyerek takip etmelerini öneriyoruz. Bu deformiteleri görün. Çocuklarınızda
oluşacak sağlık sorunlarını engelleyin. Çünkü kalp ve akciğer kaburgalarımıza
bağlı. Eğrilik varsa bu organlar etkilenir. Bu hastalıkta insanlar en çok
estetik görüntüden şikayetçiler çünkü bir omzu aşağıda bir omzu yukarıda, kalça
dışarıda, bir göğsü büyük bir göğsü küçük
gibi problemler ortaya çıkıyor. Dünya’da % 6 -7 oranında görülme sıklığı
olan skolyoz Türkiye’de ise % 2 -3
oranında ve son dönemde çok sık görülmeye başlandı. Bunun nedeni de gelişen
teknolojiyle birlikte başımızın sürekli önde telefonlarda olması” diye konuştu.