YAZICI, “RAMAZANIN MERKEZİNDE KUR'AN VARDIR
Korkuteli ilçe Müftüsü Selim Yazıcı, “Ramazan ayının merkezinde Kur'an'ın bulunduğunu ifade ederek, “Ramazan ayında dilimizde Kur'an çok olmalı. Kur'an-ı Kerim'i bu ayda anlama çabasına girmeliyiz” dedi.
İlçe Müftüsü Yazıcı, “Kur’an-ı Kerim’in ramazan ayında Hz. Peygamber'e vahdedilmeye başlandığı bir ay olduğunu söyledi.
İnsanların Kur’an-ı Kerim’le Ramazan ayında buluşmaya başladığını anlatan Müftü Yazıcı, “Ramazanın merkezinde Kur'an vardır. Bu ay bütün yüceliğini oradan alır. Ramazanda yaptığımız ibadetler aslında burayla irtibatlıdır. Ramazanda bol bol Kur'an- Kerim okumalıyız. Bu ayda Kur'an-ı Kerim bizden neler istemişse onları hayatımıza yansıtma yönünde çabamızı kuvvetlendirmemiz gerekir. Ramazan ayında dilimizde Kur'an çok olmalı. Kur'an-ı Kerim'i bu ayda anlama çabasına girmeliyiz. Kur'an-ı Kerim'in bizden istediği bir şekilde Müslümanca bir hayatı yaşamalı, eksik ibadetlerimizi tamamlamaya çalışmalı, inancımızı takviye etmeli, insanlarla aramızda sorunumuz varsa onları bu ayda düzeltmeliyiz” dedi.
Orucun Ramazan’a has bir ibadet olduğunu dile getiren Müftü Yazıcı, “insanların ramazanda oruç tutarak nefsini terbiye ettiğini belirtti. Yazıcı, “oruçla insanların nefsini dizginlediğini vurgulayarak, “Ramazanda tuttuğumuz oruç bizim Müslümanlığımızda, insanlığımızda, inancımızda ibadetimizde ve ahlakımızda herhangi bir gelişmeye yol açmıyorsa ramazandan istifade ettiğimiz söylenemez. Ramazan bizi dönüştürmeli, bizi değiştirmeli. Oruçla kendi içimize kapanma, ve kendimizi hesaba çekme, eksikleri görme imkanına sahip olur, tespit ettiğimiz yanlışlarımızı da düzeltme fırsatı buluruz. Ailemizle mesai arkadaşlarımızla komşularımızla ikili ilişkilerimizin iyi olması lazım. İslam ahlakında ikili ilişkiler çok önemli. Dinimiz sadece bize ibadeti telkin etmiyor. Peygamber Efendimiz 'Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa komşularına eziyet etmesin' diyor. Allah'a imanla komşuluk ilişkilerini aynı kefede değerlendiriyor. Dindarlık demek hem Allah'a karşı hem şeksiz şüphesiz bir imana sahip olmak demek hem Cenabıhakk'a karşı kulluk vazifesini yerine getirmek demek hem de ikili ilişkilerde ahlaki tutum ve davranışı benimsemektir” dedi.
Yazıcı, “İnsanların salgından dolayı zor bir süreçten geçtiğini ve bunun görmezden gelinmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.
Ramazanın toplumsal bir ibadet olduğunu ve geçen yıl olduğu gibi bu yıl da koronoavirüs salgınının devam ettiğini anlatan Yazıcı, “Ramazan teravisiyle iftar ve sahuruyla daha anlamlı hale gelip sosyal dayanışmayı kuvvetlendiriyordu. Geçmişte büyük illerde iftar sofraları kuruluyor, orada insanlar kardeşliklerini pekiştiriyorlardı. Ancak mevcut şartlar içerisinde bunu yapmak söz konusu değil. İslam'ın korumaya amaçladığı değerler vardır. Bunlardan en önemlisi hayattır. Bir insanın hayatına mal olacak şeyler haramdır, dinen yasaklanmıştır. İnsanlar olarak kurallara uymamız sadece vatandaşlık görevi değil aynı zamanda İslami bir görevdir. Bizim kurallara uymamamızdan dolayı bir insanın hayatı tehlikeye giriyorsa orada Müslümanlık konusunda bizi büyük bir vebal bekliyordur. İnşallah bir sonraki ramazanı özgürce idrak eder, iftarlarımızı, sahurlarımız birlikte yaparız." değerlendirmesinde bulundu.
Benzer Haberler
SABAH NAMAZI BULUŞMASINA KORKUTELİ'Lİ VATANDAŞLAR YOĞUN İLGİ GÖSTERDİ
07 GENÇLİK KORKUTELİLİLER TRABZONSPOR DEPLASMANINDA
BAŞKAN CARAN’DAN BAŞKAN TÜTÜNCÜ’YE ZİYARET
81 KİŞİLİK İŞ İÇİN 151 BAŞVURU
ÇOCUKLARIN YÜREĞİNE “MERHABA” DEYİN!
ANTALYA VE MUĞLA İÇİN ‘ZİRAİ DON’ UYARISI
Güneş paneli hırsızlık zanlısı tutuklandı
KÜÇÜKKÖY MAHALLE HALKINDAN 61 ÜNİTE KAN BAĞIŞI