Yaşlılarda
depresyon oranı tahminlerden yüksektir.Yaşlılıkta major depresyon hastanın
yaşadığı yere göre değişiklik göstermektedir.Toplum içinde yaşayan ve fiziksel
rahatsızlığı olmayanlarda %1-5,tıbbi ve cerrahi nedenle hastaneye yatmış
olanlarda %12; bakımevlerinde yaşayan bilişsel açıdan sağlam; kronik fiziksel
rahatsızlığı olanlarda bu oran %20-25' e kadar çıkabilmektedir.
Yaşlılarda depresyon görülmesinin en önemli
nedenleri :
Emeklilikle
birlikte sosyal rolün kaybı,değer verilen bir kişiyken artık aranmayan
,sorulmayan,fikri alınmayan bir kişi haline geliyor bu sadece iş ortamında
değil aile ortamında da bu hale geliyor.Yakınlarının özellikle de eşin kaybı
çok önemli bir etken; bu kayıp hem ölümü düşündürdüğü hem de yalnız kalmasına
neden olduğu için yaşlıyı çok fazla etkiliyor.Yaşlının bir diğer korkusu
başkasına bağımlılık bu durum bazen ölüm korkusunun da önüne geçmektedir..
Hangi
yaşlılar depresyon açısında daha risklidir?
a-Kadın
olmak( Ancak ciddi intiharlar erkeklerde sık görülmektedir)
b-Dul
veya bekar olmak
c-Gelir
ve eğitim düzeyinin düşük olması
d-Sosyal
desteğinin olmaması( Aile bireylerinin ilgisi yoksa ,toplumdan kendini
soyutlamışsa
e-Önemli
kayıpların yaşanması
f-Fiziksel
bir hastalığın bulunması
g-Yaşlılığa
bağlı biyokimyasal değişiklikler de ileri yaşlarda başlayan depresyon
belirtilerine katkıda bulunabilmektedir.
Yaşlıya
depresyon tanısı koymak zor mudur?
Evet;
yaşlılarda depresyon tanısı koymak gençlere oranla daha zordur. Çünkü yaşlılar
depresyonlarını çeşitli şekilde maskeleyebiliyorlar ya da inkar
edebiliyorlar.Bir diğer nokta pek çok yaşlı öncelikle çeşitli psikosomatik
yakınmalarla dahiliye uzmanı ya da pratisyen hekimlere başvuruyor.Yaşlının
sorunları fazla ,iş yoğunluğu dolayısıyla ilgi az ,poliklinikte hastaya ayrılan
süre çok kısıtlı; bu kısıtlı sürede yaşlının tüm sorunlarını hedef almak çok
zor olabilmektedir.Yaşlıya ayrılan yeterli
süre hastanın güven duymasına yol açıyor; diğer türlü reçete üzerindeki
tedavi mükemmel dahi olsa yaşlının gördüğü fayda çok fazla olmuyor.Bu nedenle
geriatri kliniklerine başvurabilen hastalar daha şanslı denebilir.
Bunun
yanında toplumda ve hekimlerde şöyle bir ön yargıda vardır: '' Yaşlıdır ,bir
ayağı çukurdadır, bu yüzden üzgün görünmesi doğaldır'' .Bu ön yargının
kırılması depresyon tanısının
konulmasını kolaylaştıracaktır.
Son
olarak yaşlıların çok farklı durumlar için çeşitli ilaçları kullanmaları ve
demans-depresyon tablosunun bir arada
bulunabilmesi tanıyı zorlaştırmaktadır.Her iki durumda da zihinsel
yavaşlama,ilgisizlik ,huzursuzluk ve konsantrasyon güçlüğü,kendine bakımda
azalma,davranış ve kişilik değişiklikleri
kendini gösterebiliyor.
Yaşlılarda
depresyon ciddiyetle ele alınmak zorundadır, çünkü ortaya çıktığında hem çok
ağır seyrediyor hem de intihar riski çok artıyor.İşin kötü tarafı yaşlılarda
intiharın başarılı olma olasılığı çok yüksektir.
Depresyonda
ne gibi somatik belirtiler oluyor?
Burada
erken somatik belirtilere dikkat etmek gerekiyor.Uykusuzluk,kilo kaybetmekle
beraber iştahsızlık ,yorgunluk,kabızlık ,başağrısı,idrar yolları ile ilgili
yakınmalar, ve özellikle kadınlarda saçların dökülmesine ait yakınmalara sıkça
rastlanıyor.Ayrıca yaşlılarda geçmeyen ve hiçbir tedaviye yanıt vermeyen
yüz,siyatik ve pelvis ağrılarının da depresyon kaynaklı olabileceğini unutmamak
gerekir.
Depresyon
Tedavisi nasıldır?
İlk bakışta karamsar gibi görünen bu tabloya rağmen yaşlılardaki tedavisi
gençler kadar etkilidir. Demanslı hastalarda depresyon varolan tablonunun
ağırlaşmasına neden olduğundan demanslı hastalarda depresyon araştırılması
,varlığı durumunda da tedavi edilmesi gerekir. Ayırımın yapılamadığı durumlarda
önce depresyon tedavi edilmelidir..Ancak özellikle ölüm düşüncesinden söz
edenlerin uzun süre izlenmesi gerekir.Tedavi ilaç ve psikoterapi ile
gerçekleşmektedir. Hızlı tedavi gerektiği ya da hastanın tedaviye yanıt
vermekte direndiği durumda EKT dediğimiz elektrokonvülziv tedavide
kullanılabiliyor.